Siz halkı cahil bellemeyin! Bazen öyle şeyler söylerler ki onca diploma sahipleri açıklamak için kitaplar yazarlar.

Siz halkı cahil bellemeyin! Bazen öyle şeyler söylerler ki onca diploma sahipleri açıklamak için kitaplar yazarlar.

Anadolu insanı her ne kadar ilim sahibi değilse de irfan sahibidir. İlim bir tedrisin yani planlı ve düzenli bir eğitimin sonucudur. İrfan ise bir tecrübenin ifadesidir.

Yazının başlığında bulunan söz; bir İskilip sözü. Hasan Ali Kalayoğlu tarafından hazırlanan “İskilip Kültürü” adlı eserde yazan bu söz, aslında söylendiği kadar basit değildir. Tarih bu durumlara şahit olmuştur.

Her ne kadar “Aaşamınan gavil gündüz savil” sözünü “Akşam yapışan anlaşmanın sabaha geçerliliği kalmaz” şeklinde açıklamaya kalksak da tam olarak izah etmiş sayılmayız.

Bu konuya açıklık getirmek için tarihe bir yolculuk yapalım.

1444 yılında Osmanlı Devleti ile Macarlar arasında Edirne-Segedin Antlaşması imzalanmış ve buna göre taraflar 10 yıl boyunca birbirine saldırmamayı kabul etmişlerdir. Bu antlaşma neticesinde II. Murad tahtı oğlu II. Mehmed’e bırakmıştır.

Yukarıdaki bilgi bütün tarih kitaplarında yazar. Ancak Macarlar II. Murad’ın tahtı oğlu II. Mehmed’de bırakması üzerine küçücük bir çocuğun savaşta orduyu sevk ve idare edemeyeceğini hesaba katarak anlaşmayı bozmuşlardır. Hâlbuki devlet kişilerden çok kurumları ilgilendirir.

Yani İskilip halkının da söylediği gibi akşamdan sabaha karar değiştirenler için mükemmel bir söz söylemişler. Bu illa böyle olacak anlamı taşımaz. Ancak böyle durumlar da olabilir demek. Kimse kimsenin verdiği söze güvenmemeli gelebilecek bir kötülüğe karşı tedbir alınmalıdır. Ünlü bir siyasetçinin “Dün dündür” demesi gibi…

Bu arada Macarla ne mi yaptı? II. Murad’ın tahtan çekildiğini gören Macarlar büyük bir Haçlı ordusu toplayarak Osmanlı üzerine harekete geçmişlerdir. Bunun üzerine yeniden ordularının başına geçen II. Murad, Varna’da Haçlıları mağlup etmiş ve Sırbistan toprakları tamamen fethedilmiştir. Tarihe Varna Savaşı olarak geçmiştir.(1444)

Daha sonra; Varna mağlubiyeti telafi etmek isteyen Macarlar ve Haçlılar ile Osmanlılar arasında gerçekleşen savaş da Osmanlı üstünlüğüyle sona ermiş ve Balkanlar Türk yurdu haline gelmiştir. II. Kosova Savaşı. (1448)

Biz bir İskilip sözüyle yola çıktık, söz bizi bin dört yüzlere kadar götürdü. Çünkü söz sıradan bir söz değil tarihin de süzgecinden geçerek günümüze kadar gelmiştir.

Her şeye rağmen biz yine verdiğimiz sözde duralım. Anlaşmayı bozarsa muhatabımız bozsun. O zaman hem tarih önünde hem de vicdanen mesul olmayız.

Fırsat buldukça bu tarihi şehir yani İskilip ile ilgili yazılar kaleme alacağım. Bu konuyu da burada bitirelim. Ve yazımızı bir İskilip sözüyle bitirelim: “ Aazım va diy her lâfa garışılmaz.”

Bize de susmak düşer.

Zeki Ordu