Günümüzde yemek programlarında birbirinden “Lezzetsiz” yiyecekleri görünce analarımızın mutfaktaki maharetlerini görmezden gelmek olmaz.

Mutfak istisnasız bir evin en özel yerlerinden biridir.

Yeni tabiriyle; yemek odası, yatak odası ve oturma odası diye adlandırılan yerlerden birinin adı.

Her canlı gibi insanoğlu da canlılığını devam ettirmek için beslenmeye mecbur. Şimdi burada ne besin maddelerinden, ne de dengeli beslenmekten bahsedeceğim.

İnsanlar yiyecek ve içecek sınıfından temin ettiği besinlerle canlılıklarını devam ettirirken; sadece beslenmeyi değil “Damak tadı” diye bilinen “lezzete” de önem verirler. En lezzetsiz bile yapılmış yemekler bizim besin ihtiyacımızı karşılar. Ancak durum sadece lezzetten ibaret değildir.

Günümüzde yemek programlarında birbirinden “Lezzetsiz” yiyecekleri görünce analarımızın mutfaktaki maharetlerini görmezden gelmek olmaz. Her ne kadar televizyonlarda yapılan yemeklerin lezzetini ekran başından anlayamazsak da diğer yarışmacıların anlattıklarından yola çıkarak karar veriyoruz. Çünkü bu zamana kadar düzgün bir sofra hazırlayana rastlamadık.

Siz mutfağa bütün sebze ve meyveleri istif etseniz, yemekler için kullanılacak bütün malzemeleri temin etseniz, en güzel mutfak araç ve gereçlerini bulundursanız bile arzu ettiğiniz sonuca ulaşılmamış olabilir.

Her ne kadar atalarımız “Alet işler, el övünür” demişse de “el” mühimdir. Daha da mühimi o kadar güzelliklere güzellik katacak birinin olması lazım.

Sadece malzeme, malzemeyi kullandığınız alet ve edevat ile her yemeğin tarifi…

Bütün bunlar teferruat…

Mutfakta “el” önemli…

Ele yön veren “duruş” önemli…

Alevin harını ayarlamak önemli…

Malzemenin “ayarı” önemli…

Daha da önemlisi yemeği hazırlayan kişi için “Bu; yapacağı işi başarır” güvenini sağlamak önemli…

Mutfağa “yakışmak” önemli…

Kısaca güzelliklere “güzellik” katan önemli…

Lezzet deyip geçmeyin!

Çok miktarda ihtimalleri bir araya “getiren” önemli…

Kışça: Mutfaktaki “güzellik” önemli…

Zeki Ordu