O gece Reşadiye’de kalacaktım. Bu süre içinde şehri dolaşmaya başladım. Hatta bir ara yanımda kadim dostum, meslektaşım ve şimdi mazide kalmış olan Terme Bilgi Gazetesinde beraber kalem oynattığım bir arkadaşım olan Selim Eroğlu da vardı.

Ağustos ayının ilk haftası geride kalmıştı. Bu sefer yolum Tokat’ın Reşadiye ilçesine düşmüştü. Reşadiye’ye Ordu’nun Aybastı ilçesi üzerinden gelmiştim. Sora sora Bağdat bulunur misali şehrin kenarından akan Kelkit Çayı üzerine kurulmuş köprüden ilçe sınırları içine vardım.

Kelkit Çayı; Tozanlı ile birleşip, Yeşilırmak adıyla Karadeniz’e kadar sessiz bir seyahatin içinde bulacak kendini.

O gece Reşadiye’de kalacaktım. Bu süre içinde şehri dolaşmaya başladım. Hatta bir ara yanımda kadim dostum, meslektaşım ve şimdi mazide kalmış olan Terme Bilgi Gazetesinde beraber kalem oynattığım bir arkadaşım olan Selim Eroğlu da vardı.

Şehri dolaşırken yolumuz Dr. İzzet Mısırlı Kliğine düştü. Hazır oraya uğramışken “Alternatif Tıp” ile bazı bilgiler edinelim istedim.

Klinikte Burcu Akça ve Yasemin Seçgün isimli iki görevli ile tanıştık. Doktor Bey o an için orada değildi. İki güzel hanımefendi bize, bizim anlayacağımız şekilde açıklamalarda bulundu. Hatta kısa bir muayeneden de geçtik.

Klinik sahibi “Tıp Doktoru” olmasından dolayı “Pozitif ilim” diye de adlandırılan geleneksel tıp bilgileriyle de yetişmiş olmasından dolayı, hizmet alan kişilere çok yönlü yardımda bulunma şansları oluyordu.

Vaktimizin dar olması sebebiyle orada fazla kalamazsak da kısa zamanda Burcu Akça Hanımefendi ve Yasemin Seçgün Hanımefendi bizimle yakından ilgilendi. Aradan bir yıla yakın süre geçmesine rağmen hafızamda yer eden muhit, işyeri ve şahıslardandı.

Klinikte verilen hizmetler biyolojik ve psikolojik olarak da kişilere müspet olarak yansıyordu. Her ne kadar Doktor Bey ile tanışmış olmasak da bölge için bir hizmet olduğu kanaatindeyim. Çünkü sağlık çok önemli. Ne demiş Muhibbî (Kanuni Sultan Süleyman): “Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi.”

Dr. İzzet Mısırlı Kliğinde kendimizin kendimize ayırdığı vakit doldu. Edindiğimiz bilgileri kulağımıza küpe ederek oradan ayrıldık. Zaten bir gün sonra da Reşadiye’den ayrılacaktım. Ne kadar fazla bilgi benim için önemliydi. Çünkü hatıralarım arasına bazı yaşanmışlıklar daha girecek. Reşadiye girecek, Dr. İzzet Mısırlı Kliniği girecek, Burcu Akça ve Yasemin Seçgün girecek, Reşadiye’ye ait mahalleler ve tanıdığım insanlar girecek.

Belki her ağustos ayının ilk haftasında Reşadiye ziyaretimi hatırlayacağım. Tabii bunu kaleme alırsam okuyanlar da bunları bilecek.

Bize Reşadiye’de yardımcı olan herkese gönülden selamlar. İlgilerinden dolayı da Burcu ve Yasemin Hanıma da teşekkürler. Belki yolumuz bir daha düşmez ama bu satırlar okundukça tekrar oralara gitmiş gibi olacağız.

Zeki Ordu