KAPADOKYALI MERVE

Bundan yarım asır önce askerlik ve memuriyet hariç başka illerde olan kişiler yok denecek kadar azdı.

Televizyonun hayatımıza girmesiyle dünya evimizin içine girdi. Başka yerleri, başka hayatları da gördük.

Ardından okullar çoğaldı. Eğitim gören kişilerin sayısı arttı. Nüfusun armasıyla geçim derdi de başladı. Atalarımız “İnsan doğduğu yerde değil, doydu yerde yaşar” diye bir sözü söyleyince; herkes kendine doyacağı bir yer aramaya başlamış.

İlk defa gurbete çıkanlar erkekler olmuş. Askerliğini yapıp evlendikten sonra başka yerlerde iş aramaya koyulmuş. Önceleri bu yerin ismi “İstanbul” idi. Hatta İstanbul için “Taşı toprağı altın” denirdi. Hatta gurbet türkülerinde İstanbul bir adım öne çıkmış. Bunlardan biri de “Yârim İstanbul’u mesken mi tuttun” türküsü radyolarımızda yıllarca söylendi.

Ülke nüfusunun artmasıyla diğer iller de göç almaya başladı. Özellikle büyük şehirlerimiz Anadolu şehirlerine göre farklı coğrafyadan gelen kişilerle yeni bir kimlik kazandı.

Ülkede; Ordulu, Manisalı, Nevşehirli, Urfalı, Erzurumlu olmak; İstanbullu, Ankaralı ve İzmirli olmak aynı anlama gelmedi. Urfalı olabilirsiniz ama İstanbullu olamazsınız. Çükü Urfa, Ordu gibi yerlerde devlet memurları hariç başka yerlerden gelen sayısı oldukça azdır. Bunlar ya tüccar, ya gelin gelmiş ya sporcu sınıfından kişilerdir ki tamamı oralarda sabit kalmazlar.

Eğer büyük şehirlerden birinde iseniz yeni tanıştığınız birine “Nerelisiniz?” diye sorabilirsiniz. Muhtemel bir yerlerden gelmiştir.

Ankara’da bulunduğum zamanlardan birinde bir markete gitmiştim. Market kaldığım evin yakınında olduğu için sık uğradığım bir yerdi. Tabii olarak çalışanlar ile zamanla samimiyet olabiliyor. Bu durumda muhabbet etmenin ilk cümlesi “Nerelisiniz?” oluyor. Ben de orada karşılaştığım birine “Nerelisiniz?” diye sorduğumda bana “Kapadokyalı” cevabını verdi.

Bu durumda öncelikle vilayeti söylemek adettendi. Adının Merve olduğunu öğrendiğim bu kızımız il ismi yerine o coğrafyanın en tanınmış ismini söyledi.

Ben bir Karadenizli olarak düşündüm. Sonra ülkemizde; Trakyalı, Çukurovalı, Harranlı gibi bölgeler başka özellikleriyle de bilindiklerinden buralarda doğan insanlar kendi doğduğu yerlerden öte bölge ismini öne çıkarıyorlar. Tıpkı Kapadokyalı Merve gibi.

Merve’nin bu cevabı üzerine ben; “Ben de Karadenizliyim” dedim. Bir tebessümün ardından ayrıldık.

Ülkemiz; coğrafi, tarihi, kültürel, etnik, zirai ve ticari yönden çok farklı bir ülke.

Artık dünya küçük ve herkes her an biriyle tanışabilir. Ülkemizde Kapadokyalı Merveler çok. Tıpkı Karadenizli, Trakyalı, Harranlı ve Çukurovalı Ahmetler, Ayşeler gibi…

Büyük bir ülkdeyiz…