TOROSLAR KARADENİZ’DE

Ülkemizin her yerinde bilinen şehirler, dağlar, ilçeler, nehirler vardır. Okul yüzü görmüş herkes Ağrı Dağını bilir. Kızılırmak’ı bilmeyen yoktur. Canik Dağları Karadeniz’in sembollerindendir. Bunun gibi Toros Dağları denilince de aklımıza ilk gelen yer Akdeniz Bölgesi olmaktadır.

Bu kısa girişin ardından gelelim konumuza.

Yurt içi seyahatlerim esnasında bazı mekânlar ve kişiler hafızamda kalır. Hatta onlarla hatıralarım olur. Bu yazımda da bir hatıramı kaleme almak istedim.

Kasım ayının ilk haftası içinde bazı Karadeniz’de bazı ilçeleri ziyaret ettim. Bunlardan biri de Espiye’ydi. Espiye Giresun ilimizin gelişmekte olan bir ilçesi. Bölgemizin ve ülkemizin önemli yerlerinden biri. Günbegün gelişmesine devam ediyor. On yıllar öncesi Espiye ile günümüz Espiye’si arasında çok fark var. Elbette bazı şehirler güne ayak uydururken bazı değerler de kaybolur. Bu ayrı bir konu olarak ele alınmalı.

Geceyi Espiye’de geçirdikten sonra sokağa ilk çıktığımda aç aç dolaşmamak için bir tas sıcak çorba içmek istedim. Ne de olsa gurbetteydim. Rastgele adımlarla yürürken bir lokantanın önünde durdum ve içeri girdim. Kendime göre bir yer tespit edip oturdum. Sabah gelen müşteriler hep aynı istekte bulunduğundan ben de çorba istedim.

Tesiste ilgili kişinin çok düzenli bir kıyafeti vardı. Görünüş itibariyle işini ciddiye alan, tavır ve davranışları insana güven veren, düzgün giyimli ve sakin görünümlü biriydi. Önümde bulunan çorbayı kaşıklarken tesisin ismi gözüme rastladı. TOROS yazıyordu.

İster istemez düşündüm. Toroslar Akdeniz’de bulunan dağların ismiydi. Karadeniz’de böyle bir ismin verilmesi manidardı. Bir an durdum ve tezgâhın başında bulunan kişiye sordum: “Buranın ismi neden Toros?” diye.

Sonradan isminin İzzet Çınarlık olduğunu öğrendiğim şahıs önce bir tebessüm etti. Sonra bana dönerek; “Burayı ilk açan kişi o bölgede askerlik yapmış. Sonra gelince bu ismi vermiş. On sene çalıştırdıktan sonra ben devraldım. O gün bu gün ismi aynı” dedi.

İzzet Çınarlık Bey ile epey sohbet ettik. Espiye ve geçmişi üzerine konuştuk. Bana mesleki hatıralarından bahsetti.

İzzet Bey sohbeti seven ve güngörmüş biri. Yılların verdiği tecrübe ile insan sarrafı olmuş. Tanıdık tanımadık kişilerle karşılaşmış.

Her mesleğin zor ve güzel taraflı oluyor. Epey hatıra biriktirmiş. Emeği ile ekmeğini kazanıyor.

Bir gün sonra tekrar Espiye’de kaldım. İzzet Çınarlık Beyin işyeri önünden geçerken sohbetlerimizi hatırladım. Ve Espiye’yi terk edeceğim günün sabahı son çorbasını da içerek oradan ayrıldım. Aradan bir hafta geçti ve ben tanışıklığımızın hatırası olarak bu yazıyı yazıyorum. Muhtemel o da okuyacak.

Toros Lokantası sahibi İzzet Çınarlık Beye bol kazançlar ve sağlıklı bir ömür dilerim. Ne zaman oralara yolum düşerse yanına uğrayacağım.