ÜNYE SAHİL, BETON AHŞAP, TARİH MANZARA…
AK Parti'nin 2002'de iktidara gelişiyle başlayan ve 2004'te Ahmet Arpacıoğlu'nun Ünye Belediye Başkanı seçilmesiyle devam eden süreç, ilçenin çehresini kökten değiştirdi. Arpacıoğlu'nun ardından görevi devralan Ahmet Çamyar ve şimdiki başkan Hüseyin Tavlı da bu değişime farklı açılardan katkı sağladılar.
Her başkanın Ünye'ye kattığı çok güzel eserler ve değerler olduğu gibi bu hizmetlerinin aksine, ilçenin doğal ve tarihi dokusunda onarılması imkansız, açtıkları yaralar da oldu. Ünye sahilini yürüyüş yolları ile düzenleyen, güzelleştiren, halkın ve turizmin kullanımına açan Arpacıoğlu'nun, takdir edilen bu hizmetinin tam aksine denizi doldurarak inşa ettiği Atatürk Parkı bugün halkın gözdesi olsa da, parkla 100. Yıl arasında kalan sahil şeridi, binlerce yıllık bir tarihin üzerine beton dökülmesi anlamına geldi. Zira deniz çekildi, yerini kumsala bıraktı, Ünye Yalı koyu kaybolmaya başladı.
Başkan Hüseyin Tavlı ise önceki başkanların yaptıklarının üzerine daha güzel hizmetler yapmaya, Ordu Büyükşehir Belediyesi Başkanı Sayın Dr. M. Hilmi Güler’in de destekleri ile hizmetlerini ve verdiği hizmetlerin kalitesini artırmaya başladı. Başkan Tavlı son olarak, “Atatürk Parkında denizi ben doldurmadım, denizin çekilmesine, Yalı mevkiinin kumla dolmasına ve kaybolmaya başlamasına ben sebep olmadım ama mevcut duruma ilgisiz kalamam”anlayışıyla sahilin doğal akışına uygun, hem işlevsel hem de estetik bir yürüyüş yolu yaptı. Şimdi ise OBB’nin de desteğini alarak, Ünye Motto ile 100. Yıl tesisleri arasında kalan bir kaç yüz metrelik kısmın yapılmasını planladı. Söz konusu yürüyüş yolu, bu kısmın da yapılması ile tamamlanmış olacak.
BELEDİYE YETKİLİLERİNİN VERDİĞİ BİLGİYE GÖRE PROJE:
“Bisiklet yolu mevcut kaldırıma yapıldıktan sonra, yaya yolu çok sıkıştığı için kaldırımın deniz tarafındaki ağaçlar korunarak, 1 metre Yeşil Bant ile 3 metrelik kaldırım eklenecek, ışıklandırma yapılacak. 1970’lerde nüfusu 10 binlerde ve kumsal 5-10 metreyken bugünkünün aynısı olan kaldırım genişliği, 2025 yılında nüfusun 150 binlerde olduğu, üstelik bisiklet yolu ile de bölünerek küçülen yaya yolu, kumsal genişliği 30-40 metreye çıkmışken şartlara göre düzenlenecek. Kayıklar, top sahası vs. yerlerinde kalacak. Kısacası Ünye Yalı’daki tek değişiklik, fiziki olarak sahilin güzelleşmesi olacak.”
Bu durumu bazı Ünyeliler destekliyor, bazı Ünyeliler ise karşı çıkıyor. Karşı çıkanlardan bazıları, Muhalefet Partisi Milletvekilini Ünye Yalı sahiline getirerek, halkın doğal ve masumane itiraz ve taleplerine siyasi boyut kazandırmayı da başarmış (!) görünüyorlar.
PEKİ ŞİMDİ NE YAPMALI, NASIL YAPMALI, NE OLMALI?
Bu tartışma, sadece bir yürüyüş yolunun son birkaç yüz metresine beton dökülüp dökülmemesi meselesi değil. Bu, Ünye'nin kimliğine ve geleceğine dair verdiğimiz kararların bir aynasıdır. Bir yanda, tamamlanmış bir projenin bütünlük kazanması ve ilçeye estetik bir değer katması arzusu, diğer yanda ise binlerce yıllık doğal güzelliklerin, kumsalların ve kıyı şeridinin betonlaşarak tamamen yok olması endişesi...
Şahsen ben böyle olacağını düşünenlerden değilim. Ancak benim bu konudaki düşüncelerimin olumlu olması, endişe duyanları dinlememe, anlamama da engel değil.
Hal böyleyken bu hassas konuyu, bazı Ünyelilerin masumane itiraz ve taleplerini, siyasi bir ranta dönüştürme çabasıyla daha da karmaşık hale getirenler, halkın gerçek beklentilerini gölgeliyor. Oysa ortak akıldan uzaklaşmak, şehrimize vereceğimiz en büyük zarar olur.
Asıl mesele, Ünye'nin bu tarihi ve doğal değerlerinin beton veya ahşapla değil, akıl ve çevre bilinciyle korunup korunmadığıdır. Bu nedenle çözüm, siyasi çekişmelerde değil, seçilmişlerin, Belediye Başkanlarımızın, bilimin ve halkın sesinde gizlidir.
YAPILMASI GEREKEN:
Çok hızlı bir şekilde bu uygulamanın çevresel etkileri, düşünülen alternatiflerinin ne olduğu ve neden uygulanmadığı şeffaf bir şekilde Ünye ve Ünyelilere anlatılmalıdır.
ESKİDEN OLSAYDI;
Bunun için derhal söz konusu mahal olan Ünye yalı mevkiine canlı yayın araçlarımızı konuşlandırır, siyasi partilerimizin ilçe başkanlarını, sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerini, konunun uzmanlarını, gazeteci meslektaşlarımızı, söyleyecek sözü olanları Belediye Başkanlarımızla buluşturur, kumların üzerine oturtur, ortak bir kanaat oluşması için saatlerce konuşur, tartışır, kamuoyu oluştururduk. Oysa şimdi teknoloji gelişti, yayıncılık çağ atladı, dijital çağa geçildi ama gerçek anlamda gazetecilik kalmadı. Gazeteciler dijital teknolojiyle canlı yayın yapmaktan ziyade, başkalarının haber değeri taşıyan/taşımayan etkinliklerini canlı yayınlamakla canlı yayın yaptıklarını sanır hale geldi.
Şimdi, Ünye’yi seven herkesin ortak bir paydada buluşarak, Yalı mevkii çalışmalarının hem işlevsel hem de doğal güzelliğini koruyacak bir şekilde tamamlanması, şehrin geleceğine dair atılacak en doğru adım olacaktır. Yoksa Ünyelilerin muhalefeti, sadece sahilin değil, aynı zamanda şehrin ruhunun da betonlaşmasının bir simgesi haline gelir.
Şakir GÜREL
Gazeteci
