ÇOLAPA

ÇOLAPA

Bazı kelimeler, bazı şeylere benzetilerek konulmuş gibi sanki.

Bunlardan biri de “çolapa” kelimesidir.

Tamamen yerel olan bu kelime Ordu’nun Perşembe ilçesine ait köylerde kullanılır. Elbette aynı coğrafyaya yakın yerlerde de kullanıldığı olmuştur. Bunu bilmek için geniş bir saha çalışması yapmak lazım.

Hepimiz “çolak” kelimesini biliriz. Kolu veya eli sakat olana denir. Yani çolak olan kişi o elini kullanamaz, o eliyle iş göremez.

Bu “çolak” olma hali doğuştan olabileceği gibi, bir iş kazası sonucunda da olabilir. Sadece iş kazası değil elinde olmayan muhtelif musibetler ve yanlışlıkla organ kaybıyla da gerçekleşebilir.

Bir elin veya kolun iş görememesi kişide mühim aksaklıklara sebep olur. Tabii psikolojik durum bunların başında gelir. Kim bir kolundan olmak ister ki?

Biz gelelim yazımızın başlığına. “Çolapa” ismini zikrettiğim yerlerde “sakar” kelimesi yerine kullanılır. Malum sakar olan kişiler gayriihtiyari de olsa bazı becerilerinde aksaklıklar olur.

Bir iş yaparken bir yere çarpma, bir yeri kırıp dökme, yangım çıkartma, birine kazara çarpma ve bunun gibi şeyler. Bunlar istemeden olur. Yani kişi “sakar” kelimesinin tarif ettiği hal üzerinedir.

İşte yukarıda bahsedilen yerlerde bu gibilere çolapa denir.

Şimdi sehven de olsa bir işi düzgün yapamayan, el becerileri olmayan kişi ile eli ve kolu hiç olmayan kişi bu durumda birbirine benzemiyor mu?

Belki de “çolak” kelimesine benzeterek “çolapa” denmiş olabilir.

Öyle de olsa, böyle de olsa “çolapa” demek bahsi geçen yerlerde “sakar” veya “çolak” tabirlerinin bir benzeridir.

Tabi el ile yapılan çolapalığın zararı mala gelir. Yeter ki niyet çolapalığı olmasın.