BİR GÖNÜL DOSTU
Ne zaman gurbete çıksam, orada kaldığım süre içinde mutlaka bazı okulları ziyaret ederim.
Yolumun Ankara’ya düştüğü günlerden biriydi. Keçiören cadde ve sokaklarını dolaşırken gördüğüm bir okulun tabelasında Şehit Ahmet Çağlar İlkokulu yazıyordu. Altı yaşında öğrenci olarak başladığım eğitim hayatıma; bir eğitimci olarak devam etmiş ve emekliye ayrılmıştım.
Kırk yıla yakın fiili öğretmenlik mesleğinden ayrılmak kolay olmadı, ancak bazı şeylerin bir sonu vardı. Kendime de vakit ayıracak bir yaşta emekli olup bazı hayallerimi gerçekleştirmek istdim. Bunun için de mümkün olduğu kadar çok yer değiştirdim.
Yukarıda da bahsettiğim üzre gözüme ilişem mavi renkli tabela beni kendine çekti. Kendimi okulun girişinde buldum. Güvenlikte bulunan görevliye kendimi tanıttım. O da okul müdürünü telefonla bilgilendirdi. Sonunda oklulun kapısından içeri girdim.
Okul müdürü sanki kırk yıllık ahbapmışız gibi karşıladı beni. Emekli de olsam bir eğitimciydim. Hayat devam ettiği müddetçe öğrenilecek çok şey vardı. Bilgi kaynakları arasında okullar da önemli yer tutuyordu.
Okul Müdürü Bünyamin Karaarslan ile tanışma faslının ardından konu eğitime geldi. Zaten bana söylediği “Tilkinin kırk masalı varmış, kırkı da tavuk üzerineymiş” atalar sözünün ardından muhabbaet biraz daha koyulaştı.
Emekli bir öğretmen nereeyi ziyaret edebilirdi ki?
Bünyamin Karaarslan ile eğitimin dünü ve bugünü üzerine kısa bir mütealamız oldu. Konusu eğitim olan hayata dair de konuştuk. Belli yaşı bulmuş kişiler için hayatın bir tarafı hatıralar oluyordu. Hatıraların hafızada kalanları ise yarınlara taaşınıyordu.
Bünyamin Karaarslan hem bilgisi, hem tercübesi hem de tahlil kaabiliyeti ile çok mühim konulara temas etti. Zaten bir eğitimci bilgi ve tecrübelerini hayata tatbik ederse daha başarılı ve yol gösterici olur.
Kısa tanışmamızın ardından Bünyamin Karaarslan’ın hem okul hem de ülkemiz için önemli eğitimcilerinden biri olduğuna dair bir kanaat teşekkül etti bende.
Sohbet esnasında kullanılan darbımesleler, mizahi yaklaşımlar, güzel ve veciz sözler müktesabatını gösteriyordu.
İleride başka yazı yazma ihtimalini göz önüne alarak; bu yazıyı bir mukaddime olarak sayıyırum. Kendisine görevinde başarılar diliyorum. Güler yüzü ve misafirperverliği için de teşekkür ediyorm. Kısmatse başka bir zaman görüşmek umuduyla kendine an kalbi selamları sunuyorum.